Amatör Göbek Dansçılarına ÖNERİLERİM

Kadınlara Önerilerim - 1

Yazı: ALTAR BAYKAL

İlk olarak şunu kabul edin: Büyük bir üstünlüğünüz var: Türk kadınısınız! Bu laf benim muhteşem araştırmalarım ile elde edilen bir değerli bilgi değil… pek çok kişinin sezdiği bir gerçek.

Söz ettiğim ve yarım kulak dinlediğinizden kuşkulandığım gerçek, şahane şekilde Aziz Nesin'in "Tatlı Betüş" adlı romanında dile getirilir. Betüş olarak adlandırılan kadın roman boyunca bin bir kılığa girer. Bir bölümde ise karşı konulmaz bir dansözdür. "Lastik koparan, fermuar söken, kanca tutmaz Gülcan Keklik"tir.

Romandan alıntı yapayım: "Ördek yavruları yumurtadan çıkar çıkmaz, suya girer yüzerler. Onlara yüzmesini öğreten mi var? Bizim kadınlarımız da göbek atmakta böyledir birader. Bu bir Allah vergisi. Başka milletlerde kat'-iyyen yoktur. Analarından doğunca, bir saz takımı oyun havası çalacak olsa, hemen fırlar ortaya göbek atar bizimkiler."

Bu sözlere katılmamak mümkün değildir.

Romanın ilerleyen sayfalarında benim ALTIN ÇOCUK, DÖRT MOTORLU PAMELA VE ÇİNÇİLLA adlı yazımda söz ettiğim "Dört Motorlu Pamela", romanda "Çift Motorlu Kamepa" adlıyla yer alır. Ancak Kamepa, aslında Betül'dür. Yıllarca yurt dışında dans etmiş ve bir yabancı dansçı görünümünde ülkesine dönmüştür. Ancak bir "pavyoncu" onu tanımasa da, bir Türk olduğunu "göbeğinden" anlar!

Tatlı Betüş, Aziz Nesin
Fakat bişey söyliyeyim mi, işte sana yemin, hem vallahi hem billahi, hani o soyunduktan sonra ışık göbeğinde toplanıyordu da, göbeğini döndürüyordu ya, ben daha o göbeği ilk görüşümde «Yahu bu kadın imkânı yok yabancı olamaz, bu göbek bizim yerli göbek. .» dedim ve tanıdım. Çünkü hiçbir ecnebiye karısında öyle ayva göbek olamaz. Bunca yılın gazinocusuyum, hiç tanımaz mıyım yerli göbeği. Halis bizim yerli malı göbek. Ne kadar kendini değiştirmişse de, gene de göbeğinden anlaşılıyor. Bildiğim halde ben nasıl oldu da ecnebi artisti diye yuttum. İşte hâlâ buna yanarım.

Türk kadınının göbek dansına yatkınlık nedenlerinden biri "batılı özentiliği ile" demeyeyim, "batılı etkisi ile" diyeyim, nefret ettiği göbek ve kalça yapısıdır. Oryantal dansta geniş göbek ve kalça, dansın daha çarpıcı etki yaratmasına neden olur. "Göbek ve kalça dansı gösterir." (Prenses Banu).

[Hanımlara görsel danışmanlık yaptığım yıllarda "Poponuzdan korkmayın; çıkık (hatta geniş) olması şahanedir" sözlerimi dinletemedim; bir dolu "Bu adam birşeyden anlamıyor. Bana 'zayıfla' demesi gerekti" düşünceleri ile dolu öfke tepkileri aldım. Şimdilerde biri sürü kadın (özellikle pornocular) poposuna, tıpkı göğüslere takılan gibi silikon taktırıyor.
]

Kalçanız darsa, belinize bağladığınız eşarp ya da şalı kalça yanında büyük (çıkıntı yapacak) bir düğüm ile bağlayın, ya da oraya çıkıntı oluşturacak birşeyler asın/takın; daha mahir şekilde dans ettiğiniz sanılacaktır. Ancak söz ettiğim şey "Şakira şalı" denilen eşarp değil. Bu tarz eşarplardaki sarkıntılı nesneler SADECE tremolalarınızda (İngilizcesi shimmy, yani kalçayı sallamak değil, "zangırdatmak" ) yardımcıdır. Kalçayı geniş gösterecek uzantılar ise kalçanızın esnek olduğu (orytantalde hünerli olduğunuz) intibaını yaratır.

Bu sırrın nedenselliğini şöyle açıklayayım: Gözünüzün önüne buz revülerini getirin. Patenciler bir merkez çevresinde, iç içe dairelerde, daireler boyunca yan yana dizili şekilde el-ele dönmektedirler. En dış dairedeki patenciler sırayı bozmamak (iç dairedeki patenci ile yan yana kalabilmek) için ondan daha hızlı kaynak, en iç dairedeki patencilerden ise çok, çok daha hızlı kaymak zorundadırlar. Yani kalçanız darsa, kalçanıza bağladığınız eşarplara attığınız BÜYÜK düğümlerle kalçanızı genişletin... yaptığınız hareketler daha kıvrak duracaktır.